A Harfi ile Başlayan Atasözleri
A harfi ile başlayan atasözleri sözlüğü ve atasözlerinin anlamları.
- Aba altında er yatar.
- Aba da bir diba da giyene, güzel de bir çirkin de sevene.
- Aba vakti aba, yaba vakti yaba alan yanılmaz.
- Aba vakti yaba, yaba vakti aba.
- Abanın kadri yağmurda bilinir.
- Abdal abdala çatmayınca, kasnak boyuna geçmez.
- Abdal abdalın ne onduğunu ister, ne de bulduğunu.
- Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır.
- Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke'de bulunur.
- Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.
- Abdala "kar yağıyor" demişler, "titremeye hazırım" demiş.
- Abdala malum olur.
- Abdalın dostluğu köy görünceye kadardır.
- Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır.
- Abdalın yağı çok olursa gah (hem) borusuna çalar (sürer), gah (hem) gerisine.
- Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz.
- Aç aç ile yatınca, arada dilenci doğar.
- Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez.
- Aç anansa da kaç
- Aç (arık) at yol almaz, aç (arık) it av olmaz.
- Aç aslandan tok domuz yeğdir.
- Aç ayı oynamaz.
- Aç bırakmaz hırsız edersin, çok söyleme arsız (yüzsüz) edersin.
- Aç dışarı, çıplak içeri kaçar.
- Aç domuz darıdan çıkmaz.
- Aç doymam, tok acıkmam sanır.
- Aç elini kara sokar.
- Aç esner, aşık gerinir.
- Aç gezmekten tok ölmek yeğdir.
- Aç gözünü, açarlar gözünü.
- Aç ile dost olayım diyen, peşin karnını doyursun.
- Aç ile eceli gelen söyleşir.
- Aç karın katık istemez, uyku yastık istemez.
- Aç köpek fırın duvarını deler.
- Aç kurt aslana saldırır.
- Aç kurt bile komşusunu dalamaz.
- Aç kurt yavrusunu yer.
- Aç ne yemez, tok ne demez.
- Aç ölmez, gözü kararır; susuz ölmez, benzi sararır.
- Aç tavuk (düşünde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (görür).
- Aç tokun yüzüne bakmakla doymaz.
- Aç yanından kaç.
- Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış.
- Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da.
- Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık.
- Acele giden, ecele gider.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele işe şeytan karışır.
- Acele işin sonucu nedamet (pişmanlıktır).
- Acele yürüyen yolda kalır.
- Aceleci sinek süte düşer.
- Acemi katır kapı önünde yük indirir.
- Acemi nalbant gibi kah (gerek) nalına vurur, kah (gerek) mıhına.
- Acemi nalbant kürt eşeğinde dener kendini.
- Acemi nalbant mesleği gavur eşeğinde öğrenirmiş.
- Acı acıyı keser (bastırır).
- Acı acıyı keser, su sancıyı.
- Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden (çıkarır), tatlı söz (dil) yılanı deliğinden (ininden) çıkarır.
- Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
- Açık ağız aç kalmaz.
- Açık yaraya tuz ekilmez.
- Alçak yerde tepecik kendini dağ sanır.
- Acıkan doymam (sanır), susayan kanmam sanır.
- Acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler.
- Acıklı (dertli) başta akıl olmaz.
- Acıkmış kudurmuştan beterdir.
- Açılan solar, ağlayan güler.
- Açın gözün ekmek teknesindedir (olur).
- Açın imanı olmaz.
- Açın karnı doyar, gözü doymaz.
- Açın koynunda ekmek durmaz.
- Açın kursağına çörek dayanmaz.
- Açın uykusu gelmez.
- Acından kimse ölmemiş.
- Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur.
- Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış.
- Açlık sofuluğu bozar.
- Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna.
- Açtırma kutuyu söyletme kötüyü.
- Ada bana, adayım sana.
- Adalet ile zulüm bir yerde barınmaz.
- Adam adam denmekle adam olmaz.
- Adam adam, pehlivan başka adam.
- Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu.
- Adam adama gerek olur.
- Adam adama her daim muhtaç (gerek olur).
- Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil (adam adama yük olmaz).
- Adam adamdan korkmaz, utanır (hatır sayar).
- Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu.
- Adam adamı bir kere aldatır.
- Adam adamın şeytanı.
- Adam ahbabından bellidir.
- Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke'ye, eşek derviş mi olur taş çekmekle tekkeye?
- Adam (insan) eti (yükü) ağırdır.
- Adam iş başında belli olur.
- Adam kıymetini adam bilir.
- Adam öküz derdinde, gelin sakız derdinde.
- Adam olacak çocuk bokundan belli olur.
- Adam olana bir söz yeter.
- Adam yanıla yanıla, pehlivan yenile yenile.
- Adama dayanma ölür, ağaca dayanma kurur.
- Adamak kolay, ödemek güçtür.
- Adamakla mal tükenmez (bitmez).
- Adamın adı çıkacağına canı çıksın.
- Adamın ahmağı malını över.
- Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındı.
- Adamın bahtı kızına çeyiz olurmuş.
- Adamın iyisi alışverişte belli olur.
- Adamın iyisi iş başında belli olur.
- Adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt ola.
- Adamın yere bakanından, suyun sessiz (yavaş) akanından kork (suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork).
- Adı çıkmış dokuza, inmez sekize.
- Ağa borç eder, uşak harç.
- Ağaç düşse de yakınına yaslanır.
- Ağaç kökünden yıkılır.
- Ağaç, meyvesi olunca başını aşağı salar.
- Ağaç ne kadar uzasa göğe ermez.
- Ağaç yaprağı ile güzeldir (gürler).
- Ağaç yaş iken eğilir.
- Ağaca balta vurmuşlar ''sapı bedenimden'' demiş.
- Ağaca çıkan keçinin dala bakan ağlağı (oğlağı) olur.
- Ağacı kurt, insanı dert yer.
- Ağacın kurdu içinde olur.
- Ağaçtan maşa olmaz.
- Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla.
- Ağanın alnı terlemezse, ırgatın burnu kanamaz.
- Ağanın eli tutulmaz.
- Ağanın gözü ata tımardır.
- Ağanın gözü öküzü semiz eder.
- Ağanın gözü, yiğidin sözü.
- Ağanın malı çıkar, uşağın canı.
- Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez.
- Ağası güçlü olanın kulu asi olur.
- Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter.
- Ağır basar, yeğni kalkar.
- Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır.
- Ağır kazan geç kaynar.
- Ağır ol, batman gel.
- Ağır ol (otur) ki bey (ağa, molla) desinler.
- Ağır taş batman döver (yerinden oynamaz).
- Ağır yongayı yel kaldırmaz.
- Ağız yer, yüz utanır.
- Ağızdan burun yakın, kardeşten karın yakın.
- Ağlama ölü için, ağla diri için.
- Ağlamakla yar ele girmez.
- Ağlamayan çocuğa meme vermezler.
- Ağlar gözden, sahte sözden sakın.
- Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
- Ağlatan gülmez.
- Ağlayanın malı gülene hayır etmez.
- Ağrılarda göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı.
- Ağrımayan başın, sargıya ihtiyacı yoktur.
- Ağrısız baş mezarda gerek (olur).
- Ağustosta beyni kaynayanın kışın kazanı kaynar.
- Ağustosta gölge kovan, zemhiride karnını ovar.
- Ağustosun yarısı yaz, yarısı kış.
- Ah alan onmaz.
- Ah yerde kalmaz.
- Ahali isterse padişahı tahttan indirir.
- Ahlatın iyisini ayılar yer.
- Ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez.
- Ahmak gelin yengeyi halayığı sanır.
- Ahmak iti yol kocatır.
- Ahmak (şaşkın) misafir ev sahibini ağırlar.
- Ak akçe kara gün içindir.
- Ak curun akmazsa kara curun kol gibi.
- Ak göt geçit başında belli olur.
- Ak gün ağartır, kara gün karartır.
- Ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır.
- Ak koyun ak bacağından, kara koyun kara bacağından asılır.
- Ak koyun kara koyun geçit başında belli olur.
- Ak koyunu gören, içi dolu yağ sanır.
- Ak koyunun kara kuzusu da olur.
- Ak şeker, kara şeker, bir damar soya çeker.
- Akacak kan damarda durmaz.
- Akan çay her zaman kütük getirmez.
- Akan su yosun (pislik) tutmaz.
- Akan suya inanma, el oğluna güvenme.
- Akara kokara bakma, çuvala girene bak.
- Akarsu çukurunu kendi kazar (doldurur).
- Akarsuya inanma, eloğluna dayanma.
- Akça akıl öğretir, don yürüyüş.
- Akçanın iyisi kesede duran, bahçanın (bahçenin) iyisi eve yakın olan.
- Akçesi ucuz olanın kendisi kıymetli olur.
- Akı karası geçitte belli olur.
- Akıl adama sermaye.
- Akıl akıldan üstündür.
- Akıl için yol (tarik) birdir.
- Akıl ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz.
- Akıl kişiye (adama) sermayedir.
- Akıl olmayınca başta, ne kuruda biter, ne yaşta.
- Akıl olmayınca ne yapsın sakal?
- Akıl ortak ortak, mal ortağı kaypak.
- Akıl para ile satılmaz.
- Akıl verme para ver.
- Akıl yaşta değil baştadır.
- Akıl yiğide sermayedir.
- Akılları pazara çıkartmışlar, herkes (yine) kendi aklını beğenmiş (almış).
- Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır (deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun).
- Akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir.
- Akıllı hırsız, şaşkın ev sahibini bastırır.
- Akıllı köprü arayıncaya dek (kadar), deli suyu geçer.
- Akıllı oğlan neyler ata malını, akılsız oğlan neyler ata malını.
- Akıllı olsa her sakallı kişi, sakallılara danışırlardı her işi.
- Akıllı, söylemeden (önce) düşünür, akılsız düşünmeden söyler.
- Akıllıyı arkada tutma, akılsızı klavuz etme.
- Akılsız başın zahmetini (cezasını) ayaklar çeker.
- Akılsız iti (köpeği) yol kocatır.
- Akılsız kasabın gerisine kaçar masadı.
- Akıntıya (karşı) kürek çekilmez.
- Akla gelmeyen (akla gelen) başa gelir.
- Aklın yolu birdir.
- Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama.
- Akmasa da damlar.
- Akraba (dost) ile ye, iç, alışveriş etme.
- Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini.
- Aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz.
- Akşam ise yat, sabah ise git.
- Akşam oldu kon, sabah oldu göç.
- Akşama karşı gitme, tana karşı yatma.
- Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir (iyidir).
- Aktan kara kalktı mı?
- Al elmaya taş atan çok olur.
- Al giyinen alınır.
- Al gömlek gizlenemez.
- Al gününde al; ver gününde ver.
- Al ile arslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz.
- Al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunsun (gocunur).
- Al kibar kızını, işlerin bulana bulana, al çitak kızını gezsin eylene eylene.
- Al (kırmızı) giyen aldanmaz.
- Al malın iyisini, çekme (sonra) kaygısını.
- Ala bakan iki bakar.
- Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz.
- Alacağın olsun da alakargada olsun.
- Alacakla verecek (borç) ödenmez.
- Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay.
- Alçak uçan yüce konar, yüce uçan alçak konur.
- Alçak yer yiğidi hor gösterir.
- Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır.
- Aleme cellat lazım; senin olman ne lazım?
- Alet işler, el övünür.
- Alim unutmuş, kalem unutmamış.
- Alın yazısı değişmez.
- Alında yazılı olan başa gelir.
- Alışmadık götte don durmaz.
- Alışmış kudurmuştan beterdir.
- Alışmış kursak, bulamacı ister.
- Allah balmumu yakana balmumu, yağmumu yakana yağmumu verir.
- Allah bilir ama kul da sezer.
- Allah bir kapıyı kapatırsa ötekini açar.
- Allah çam isteyene çam, mum isteyene mum verir.
- Allah dağına göre kar verir (verir kışı).
- Allah doğrunun yardımcısıdır.
- Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz.
- Allah fukarayı sevindirmek isterse önce eşeğini yitirtir, sonra buldurur.
- Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar.
- Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz.
- Allah'ın ondurmadığını; Peygamber sopa ile kovar.
- Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken kırar dişini.
- Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış.
- Allah kulundan geçmez.
- Allah kulunu kısmeti ile yaratır.
- Allah namerde muhtaç etmesin.
- Allah sabırlı kulunu sever.
- Allah sağ eli sol ele muhtaç etmesin.
- Allah sevdiğine dert verir.
- Allah son gürlüğü versin.
- Allah'tan umut kesilmez.
- Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir.
- Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez.
- Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir.
- Allı yelek, pullu yelek; gömlek yok canfes neye gerek?
- Alma alı, sat yağızı (satma kırı), bin doruya (ille doru), besle kırı (yağızın da binde biri).
- Alma delinin kızını soya çeker.
- Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
- Alma soysuzun kızını, sürer anası(nın) izini.
- Almadan vermek, Allah'a mahsus (yaraşır).
- Almadığın hayvanı kuyruğundan tutma.
- Altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur.
- Altın anahtar her kapıyı açar.
- Altın ateşte, insan mihnette belli olur.
- Altın eli bıçak kesmez.
- Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur.
- Altın leğenin kan kusana ne faydası var?
- Altın pas tutmaz.
- Altın yerde paslanmaz, taş yağmurda ıslanmaz.
- Altın yere düşmekle pul olmaz.
- Altının kıymetini sarraf bilir.
- Aman diyene kılıç kalkmaz (eğilen baş kesilmez).
- Amca baba yarısıdır.
- Amcam dayım, hepsinden aldım payım.
- An beni bir kozla, o da çürük çıksın.
- Ana (anne) kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar.
- Ana gezer, kız gezer; bu çeyizi kim düzer?
- Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.
- Ana ile kız, helva ile koz.
- Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocada arar.
- Ana, yürekten yana.
- Anadan olur daya (dadı), hamurdan olur maya.
- Anahtar doğruyadır.
- Analı kuzu, kınalı kuzu.
- Analık fenalık (kara yamalık).
- Anam babam kesem, elimi soksam yesem.
- Anan güzel idi, hani yeri; baban zengin idi, hani evi.
- Ananın (anasının) çıktıgı dala kızı salıncak kurar.
- Ananın (annenin) bahtı kızına.
- Ananın bastığı yavru incinmez (ölmez).
- Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al.
- Anlatışa göre verirler fetvayı.
- Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az.
- Ar dünyası değil kar dünyası.
- Ar yılı değil, kâr yılı.
- Araba devrilince (teker kırılınca) yol gösteren çok olur.
- Araba ile tavşan avlanmaz.
- Arabanın ön tekeri nereden geçerse arka tekeride oradan geçer.
- Arap eli öpmek, dudak karartmaz.
- Arayan belasınıda, devasınıda bulur.
- Arayan bulur, inleyen ölür.
- Ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz.
- Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar.
- Arı bal alacak çiçeği bilir.
- Arı bal yapacak çiçeği bilir.
- Arı, bey olan kovana üşer (üşüşür).
- Arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur.
- Arı kahrını çekmeyen balın kadrini ne bilir.
- Arı, kızdıranı sokar.
- Arı satmış namusu tellala vermiş.
- Arı söğüdü, akıllı öğüdü sever.
- Arife tarif gerekmez.
- Arığa (göle) su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar.
- Arık arınır, ad arınmaz.
- Arık ata kuyruğu (da) yüktür.
- Arık etten yağlı tirit olmaz.
- Arık öküze bıçak çalınmaz.
- Arkadaş dediğinin gölgesinde suç işlenir.
- Arkadaşını söyle ki, sana kim olduğunu söyleyeyim.
- Arkalı it kurdu boğar.
- Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle.
- Armudu say ye, elmayı soy ye.
- Armudun önü, kirazın sonu.
- Armut dalının dibine düşer.
- Armut piş, ağzıma düş.
- Armutun (armudun) iyisini ayılar yer.
- Arpa eken buğday biçmez.
- Arpa eken darı biçmez.
- Arpa ekip buğday bekleme.
- Arpa samanıyla, kömür dumanıyla.
- Arpa unundan kadayıf olmaz.
- Arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez.
- Arpacıya borç eden ahırını tez satar.
- Arşın malı kantar ile satılmaz.
- Arsız neden arlanır, çul giyer de salınır.
- Arsızın yüzüne tükürmüşler, "yağmur yağıyor" demiş.
- Arslan yatağından (yattığı yerden) bellidir (belli olur).
- Aş kaşık ile, iş keşik ile.
- Aş sabahın iş sabahın.
- Aş taşınca kepçeye paha olmaz.
- Aş tuz ile tuz oran ile.
- Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
- Aşağıdan çıkarsa kışa, yukarıdan çıkarsa boşa.
- Aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur.
- Aşığa Bağdat sorulmaz (ırak, uzak değildir).
- Aşığın gözü kördür.
- Aşık daima bey oturmaz.
- Aşık kalemi kör, dört yanını duvar sanır.
- Asil azmaz, bal kokmaz.
- Asil azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır.
- Asil ile taş taşı soysuz ile yeme aşı.
- Asılmış adamın evinde ipten söz edilmez.
- Aşını, eşini, işini bil.
- Aşk ağlatır, dert söyletir.
- Aşk olmayınca meşk olmaz.
- Aslan kocayınca sıçan deliği gözetir.
- Aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir.
- Aslan postunda gönül dostunda.
- Aslan yatağından, şahan oturağından belli olur.
- Aslan yattığı yerden belli olur.
- Aslandan korkulur bağlı bile olsa.
- Aslı neyse nesli odur.
- Aslına çekmeyen haramzadedir.
- Aslında olan tırnağına getirir.
- Aslını inkar eden (saklayan) haramzadedir (kafirdir).
- Aslını inkar edenin nesli gevşek olur.
- Astar bol olmayınca yüze gelmez.
- Aşure yemeye giden kaşığını taşır.
- At adımına göre değil, adamına göre yürür.
- At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin.
- At arıklıkla, yiğit gariplikle.
- At at oluncaya kadar sahibi mat olur.
- At, avrat ömrü uzatır.
- At, avrat, silah ödünç verilmez.
- At beslenirken, kız istenirken.
- At binenin (iş bilenin), kılıç kuşananın.
- At binicisini tanır (bilir).
- At bir dizginde, öküz bir çizide belli olur.
- At bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur, at bulunmaz.
- At görmediysen, bokundan da mı atlamadın?!
- At ile avrat yiğidin ikbalindendir.
- At karnından, yiğit burnundan bellidir.
- At olacak tay yürüyüşünden belli olur.
- At ölür, itlere bayram olur.
- At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.
- At sahibine (binicisine) göre kişner.
- At ver hasım ol, kız ver hısım ol.
- At yedi günde, it yediği günde unutur.
- At yiğidin yoldaşıdır.
- Ata arpa, yiğide pilav.
- Ata binen nalını, mıhını arar.
- Ata binmek bir ayıp, (attan) inmek iki ayıp (bin ayıp).
- Ata da soy gerek, ite de.
- Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli.
- Ata dostu oğula mirastır.
- Ata eğer gerek, eğere er gerek.
- Ata et, ite ot verilmez.
- Ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek.
- Ata sözü tutmayan, uluya kalır.
- Atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar.
- Atanın sanatı oğula mirastır.
- Atasını tanımayan Allah'ını tanımaz.
- Ateş demekle ağız yanmaz.
- Ateş düştüğü yeri yakar.
- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Ateşe vursan duman vermez.
- Ateşle barut bir yerde durmaz.
- Atı alan Üsküdar'ı geçti.
- Atı atasıyla, katırı anasıyla.
- Atılan ok geri dönmez.
- Atım tepmez, itim kapmaz deme.
- Atımın anlı sakar, lakabını ele takar.
- Atın bahtsızı arabaya düşer.
- Atın iyisi arkadan gelmez.
- Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
- Atın ölümü arpadan olsun.
- Atın tepmezi, itin kapmazı olmaz.
- Atın ürkeği, yiğidin korkağı.
- Atın varken yol tanı, ağan varken el tanı.
- Atın yüğrükse bin de kaç.
- Atına bakan ardına bakmaz.
- Atla avrat yiğidin bahtına.
- Atlar nallanırken kurbağa ayağını uzatmaz.
- Atlar tepişir olan eşeklere olur.
- Atlar tepişirken arada eşekler ezilir.
- Atlasa kıl yapışmaz.
- Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış.
- Atlıya saat olmaz.
- Atlıya selam kelam, eşekliye sonra gine gelem.
- Atmaya niyeti olmayan Kürt, taşın büyüğüne sarılır.
- Atta, avratta uğur vardır.
- Atta karın, yiğitte burun.
- Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür.
- Attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek.
- Attan indi eşeğe bindi.
- Attığın taş ürküttüğün kuşa değmez.
- Av avlayanın, kemer bağlayanın.
- Av köpeği avdan kalmaz.
- Av vuranın değil, alanın.
- Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz.
- Ava giden avlanır.
- Avcı nanca al bilse; ayı onca yol bilir.
- Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir.
- Avradı er zapt etmez, ar zapt eder.
- Avradı eri saklar, peyniri deri.
- Avradın (karının) dolaşığı, akşamdan - sabaha - kor bulaşığı.
- Avrat malı, kapı mandalı (tokmağı).
- Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar (yakar).
- Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür.
- Ay buluttan çıksın da gör, ayva tüyünü atsın da gör.
- Ay görmüşün yıldıza minneti yoktur.
- Ay ışığında ceviz silkilmez.
- Ay var yılı besler, yıl var ayı besler.
- Ayağa değmedik taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz.
- Ayağı yürüten baştır.
- Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz.
- Ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin.
- Ayağını yorganına göre uzat.
- Ayaklar ıslanmadan balık tutulmaz.
- Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne.
- Ayı çocuklarını büyütmüş, duru su içmeye vakti olmamış.
- Ayı görmeden bayram etme.
- Ayı sevdiği yavrusunu hırpalar.
- Ayı yavrusunu severken öldürürmüş.
- Ayın on beşi karanlık, on beşi aydınlıktır.
- Ayinesi iştir kişinin.
- Ayıpsız yar (dost) arayan, yarsız (dostsuz) kalır.
- Ayırıcı gelmiş, seçici gelmiş. Orta yere sıçıcı gelmiş.
- Ayıyı fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış.
- Ayrandan aşağı katık olmaz.
- Ayranım (yoğurdum) ekşidir diyen olmaz.
- Ayvaz kasap hepsi bir hesap.
- Ayyar tilki art ayağında tutulur.
- Az ateş çok odun yakar.
- Az el aş kotarır, çok el iş kotarır.
- Az kaz, uz kaz, boyunca kaz.
- Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır.
- Az menfaat çok zarara mal olur.
- Az olsun, öz (uz) olsun.
- Az sabırda, çok keramet vardır.
- Az söyle, çok dinle.
- Az tamah çok ziyan getirir.
- Az veren candan, çok veren maldan.
- Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa.
- Az yetmez, çok artmaz (artmazsa yetmez, yetmezse artmaz).
- Az yiyen az uyur, çok yiyen güç uyur.
- Aza demişler: "-Nereye?" "-Çoğun yanına!" demiş ("-Azca nereye?" "-Çokçanın yanına!").
- Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz.
- Azan kurda kızan köpek.
- Azan Mevlasınıda bulur, belasını da.
- Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez.
- Azı karar çoğu zarar.
- Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız) başım.
- Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur.
- Azmin elinden bir şey kurtulmaz (ne kurtulur?).
- Azrail gelince oğul, uşak sormaz.
- Balık ''Çok konuşurum ama ağzım su dolu.''demiş.
Rastgele Seçilmiş Atasözleri ve Anlamları
- At, avrat, silah ödünç verilmez.
- Açın koynunda ekmek durmaz.
- Alında yazılı olan başa gelir.
- Aş tuz ile tuz oran ile.
- Ayı yavrusunu severken öldürürmüş.
- Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir.
- Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli.
- Ata et, ite ot verilmez.
- Ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez.
- Aslan yattığı yerden belli olur.